ne zamandir ihmal ediyorum bu blogu farkindayim ama hosgorun cok yogunum. malesef burokratik islemlere takildim son zamanlarda. turkiyedeki bankam bazi belgeler icin islak imza istedi bende onlari cok sevdigim icin kiramadim atladim ucaga turkiyeye gidip aldim evraklari. biryandanda cay ikram ettiler oh yeah!
oh yeah tabi, canim cikti super zeka insanlarla ugrasmaktan. new yorktan nasil imzaliyamiyacagimi izah etmem saat farkindan dolayi 2 geceme mal oldu. ama cok sukur hallettim sayin seyirciler.
biraz kizdigim noktalar var onlardan bahsetmek istiyorum sizlere. yurtdisinda olunca insan sikayetci olamiyor arkadaslarina, ailesine karsi. oyle bir hakkiniz yokmus gibi davraniliyor ve akabinde su lafi soylucek biri cikiyor "sen istedin gitmeyi" acikcasi yurtdisinda yasayan bir cok arkadasim ayni dertten muzdarip. inan kolay degil buralar sevgili okur. ikinci bir sikayetim yine her dakka eglendigimi sanan arkadaslar hakkinda. iyi geceler dedikten sonra hadi sana iyi eglenceler diyen arkadasim biliyor musun o gun cebimde 5 dolarim vardi sadece? ;)
neyse sikayetci degilim bu durumdan bu arada yanlis anlasilmasin gulup geciyo insan bir zaman sonra. onemli olanin birseyler uretebilmek oldugunu ilk idrak ettigim yaslara dondum. artik daha fazla uretmek istiyorum ve yorulmak istemiyorum. ve bundan zevk aliyorum.
seviyorum sizleri.